Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Yahya Kemal Beyatlı
ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM
Zulmü alkışlayamam,zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boşarım!..
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan koşarm.
Üç buçuk soysuzun ardına zaarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir aşıkım istiklale,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem,kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki,fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayn bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamç? yerim,çifte yerim!
Adam aldırmada geç git,diyemem aldırırım.
Çiğnerim,çiğnenirim,hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
ırticaın şu sizin lehçede ma'nası bu mu
MEHMET AKİF ERSOY
ÇANAKKALE ŞEHİDLERiNE
şu boğaz harbi nedir,var mı ki dünyada eşi?
En keşif orduların,yükleniyor dördü beşi
şüheda gövdesi,bir baksana dağlar taşlar...
O,rüku olmasa,dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab,ne güneşler batıyor!
Ey,bu topraklar için toprağa düşmüş,asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanlarıancak,bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
''Gömelim gel seni tarihe!''desem,sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
''Bu,taşındır''diyerek kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ,rida namıyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında,bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar beklrtsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Ey şehid oğlu şehid,isteme benden makber,
Sana avucunu açmış duruyor Peygamber.
MEHMET AKİF ERSOY
Bayramlar Bayram Ola - 1
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı..
Suları Islatamadım(sh.56)
Abdurrahim Karakoç